Eryurt rehberliğinde Kibyra Antik Kentini gezmeye devam ettik. Tüm manzaraya hakim konumda
olan tiyatroyu gezdik. Bir kentte tiyatro varsa en az 30 bin kişinin yaşdığını, tiyatronun halk arasında iletişimin sağlanmasında,
askeri ve yapılacak işlerle ilgili bilgi aktarıldığı çok amaçlı kamu yapıları olduğunu, Tiyatroda ilk iki basamağın engellilere
(saçı ve bir kolu olmayan) ayrıldğını, nedeninin de tek kolu olanın alkışlayabilmesi için saçı olmayanın kafasına vurarak alkışladığını!!
Bizlere aktardı.
Ayrca kentte kanalizasyon sistemini, para biriminin Talat olduğunu ve eseğin takip ettiği
yolun antik kentin güzergahının belirlenmesinde çok etkili olduğunu, stadyumda her gün eğitim, at koşuları, mızrak yarışları ve gladyatör
gösterileri yapılmakta olduğunu aktardı
Rehberimiz Eryurt, antik dönemde 75 bin dönümlük Gölhisar Havzasının 50 bin dönümlük kısmının
göl olduğunu, MÖ 336’da Romalların kenti imar ettiğini, kazı işlerinin 2006 yılında başlamiş ve halen devam ettiğini, kentte dericilik
ve madenciliğin etkili olduğunu, yaklaşık 170 bin insanın yaşadığını, Roma İmparatorluğunda hamama çok önem veridiğini ve MÖ 5.
Yüzyılda 500 metrekare alttan ısıtmalı büyük ve lüks hamamlar olduğunu belirtti.
Daha sonra gezdiğimiz meclis binası, içindeki medusa başı ve önündeki büyük mozaik alanı ile
görülmeye değer yerlerdi.
Kibyra antik kenti ile ilgili ilginç bilgileri bize anlatan İsa Eryurt’a çok teşekür ettikten
sonra , Gölhisar’de yediğimiz pide ve içtiğimiz kahvenin güzelliğinden bahasetmeden olmaz. Bu güzel eski ve yeni yerleşim yerinden ayrılarak,
Elmalı’ya doğru hareket ettik.
|