Yağmur; Karadeniz’de özellikle Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun’da
hayatın bir parçasıdır. Yağmur, sel, heyelan yöre insanının yaşamını etkileyen, olumlu, olumsuz izler bırakan
bir realitedir. Bazen kaçamayacağınız doğal olaylar vardır. Ancak gerekli projelendirme ve mühendislik
hesapları yapılmadan, kontrolsüz ve denetimsiz olarak gerçekleştirilen müdahalelere doğanın verdiği tepki,
can ve mal kaybına neden olmaktadır. Yol, ev, köprü, menfez yapımı , ağaç ve orman kesimi, hidro elektrik
santral (HES) yapımı gibi yörede doğaya yapılan her müdahale iyi projelendirilmeli mühendislik çalışmaları
ve hesaplamaları sonucu riskler azaltılarak hayata geçirilmelidir. Maalesef yukarıda saymaya çalıştığım
aktivitelerle ilgili genelde iyi bir projelendirme ve mühendislik çalışmalarının yapıldığını söyleyemeyiz.
Yöremizin topoğrafik yapısı oldukçe engebeli arazinin eğimininde
fazla olduğu bilinmektedir. Küçük ırmaklar - dereler ve arazide açılan yollar, ırmaklara gerekli hesaplamalar
yapılmdan konulan büzlerin tıkanması sonucu meydana gelen bentlerin yıkılması sel felaketine neden olmaktadır.
Devletin, “ben vatandaşa kepçeyi, dozeri, ekskavatörü veririm yolunuzu siz yapın” demesi bu olumsuzlukların
en önemli nedenlerden biri olduğunu söylersek yanlış yapmış olmayız.
Bu ve benzeri olumsuzlukların yaşanmaması için en önemli görev
önce devlete sonra da vatandaşa düşmektedir. İyi bir projelendirme, mühendislik hesapları ve uyğulamanın
takibi devlet tarafından yapılmalı ve kontrol edilmelidir. Vatandaş olarak da evlerin yapıldığı yerlerin
özelliklerini göz önünde bulundurulmalı ince eleyip sık dokuyarak ev ve benzeri yapılar hayata
geçirilmelidir.
En önemlisi doğaya müdahale ederken çok dikkatli olunmalıdır,
oluşmuş dengeyi bozduğunuzda mutlaka önlemi alınmalıdır. Herkes bu konuda üzerine düşeni yapmalı, ufak
hesapların büyük kayıplara neden olabileceğini unutmamalıdır.
Ana Sayfa
|